Kırkdamaltı Kilisesi

Kırkdamaltı Kilisesi muhteşem Kapadokya bölgesinde yer almaktadır. Kapadokya tarihi ve doğal güzellikleri ile birlikte yerli ve yabancı turistleri kendisine hayran bırakmaktadır. Kendisine özgü her bir güzelliği tek tek keşfetmeye değerdir. Ülke sınırları içerisinde en özel bölgelerden birisidir. Geniş ve çeşitli kültür tarihi ile birlikte çeşitli izlere sahiptir. Bu sayede oldukça önemli bir konuma sahip olmuştur. İnsanları büyüleyen bir havaya sahip olması nedeni ile pek çok kişi tarafından ziyaret edilmeye devam edilmektedir. Birbirlerinden farklı olan birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan bir bölgedir. Bu yerde etkilenilmeyecek tek bir alan dahi yoktur. Her bir köşesinden tarih akan, her bir alanında izler barındıran bu bölgede birçok yeraltı şehirleri, kiliseler ve vadiler bulunmaktadır. Eşsiz doğası ve tarihi ile birlikte en özel bölgelerden biri olmaktadır.

Kapadokya gezilerine mutlaka eklenmekte olan önemli mekanlardan biri olan Kırkdamaltı Kilisesi mimari açıdan oldukça önemli bir yere sahiptir. Ejderha hikayesi ile birlikte oldukça ün kazanmıştır. Aziz George’un hikayesi, Vaftizci Yahya’nın yaşadıkları, farklı uygarlıkların dinlerinin bir arada nasıl zaman geçirdiklerini anlatan önemli bir bölgedir. Önemli kişilerin isimlerinin ve figürlerinin yer aldığı bu kilise Nevşehir’e gelindiğinde mutlaka ziyaret edilmesi gerekli olan yerlerindendir. Kilise ile birlikte tarihe yakın bir ziyarette bulunmak mümkündür.

Eşsiz bir manzarada konumlanmış olan kiliseyi ziyarete gelenler burada aynı zamanda yer ala restoranlar yöresel lezzetleri tadabilmektedir. Bölgeye has üzümlerden üretilen şarapların eşliğinde yöresel yiyeceklerin tadına varılabilmektedir. Kapadokya gezisini unutulmaz kılan menüler bu restoranlarda yer almaktadır. Yürüyüş parkurlarını, seyir terasları üzerinden her bölgenin eşsiz manzarası ile yüz yüze kalınabilmektedir.

Kapadokya’da yer alan ve özel kiliselerden biri olan bu kilise diğerlerine göre çok daha fazla ziyaretçi sayısına sahiptir. Hristiyan dünyası içerisinde bir ikon halindedir. Kapadokya Kırkdamaltı efsanevi hikayeleri ile donatılmış olması onun ünlü olması noktasında en önemli etkendir. Bölgede yer alan diğer kiliseler arasında bozulsa da görkemi ile birlikte kişilerin dikkatlerini üzerine çekmeyi başarmıştır. Yapının apsisi çökmüş durumda ancak buna rağmen pek çok ziyaretçisi bulunmaktadır.

Kilisenin bir diğer ismi daha bulunmaktadır. Kırkdamatlı Kilisesi olarak da geçmektedir. Düzensiz çokgen yapılı, düz tavanlı ve tek nefli olan bir kilisedir. Zemin ve nişlerde mezarlar bulunmaktadır. Oldukça ilginç bir tarihi vardır. Mezar yazıtlarında farklı mesajlar yer alıyor. Her ne kadar yıpranmış bir mekan olsa dahi burada yer alan yaşanmışlıklar ziyaretçilerin tüylerini diken diken etmeye yetmektedir. Burada rastlanılabilecek olan ilk mesaj kuzeydoğu nişi üzerinde yer almaktadır. Tamara isimli bir Gürcü prenses tarafından bu kilisenin banisi araziyi bağışlayan kişi olduğundan söz edilen bir mesajdır bu.

Kırkdamaltı Kilisesi tarihi ziyaret edenler tarafından merak edilmektedir. Bölgedeki diğer kiliselerden çok daha farklı bir yapıya sahip olan bu kilise Selçuk Sultanı 2.Mesud ve Bizans İmparatoru 2. Andronikos zamanlarında 13. Yüzyıl sonlarında inşa edilmiştir. Bu dönemlere ait olduğu tahmin edilen bu kilisenin inşa edildiği dönemde bölgeye Anadolu Selçuklu Devleti hakim idi. Selçuklu Sultanı 2. Mesud ordusunda da görev alan bir Hristiyan komutan ve eşinin rol aldığı bir inşa ortaya çıkmıştır. Kilise Kırkdamaltı adanmıştır.

Freskler arasında sunma sahnesi yer alıyor. Kilise içerisinde 2.Mesud’a ait olan görseller de görülebilmektedir. Bunlar en önemli freskler arasında yer almaktadır. Türk kültür tarihi açısından fresklerde yer alan atların kuyrukları Türk usulü bir şekilde işlenmiştir. Kuyruk düğümleri Türk kültüründe olduğu gibi yapılmıştır. Türk tarzı motifler ve giyimler modellerde görülmektedir. Bu detaylar oldukça önemli olan detaylardır.

Yapılan pek çok araştırma bu kilisenin 1283 ve 1295 yılları arasında sıklıkla cenaze törenleri için kullanıldığı göstermektedir. Dönemi içerisinde turistik amaçlı olduğu gibi kişiler tarafından da sıklıkla ziyaret edilmekte olan bir kilise olduğu ortaya çıkmaktadır. Kutsal mekanın hemen her yerinde mezar bulunmasının nedeni cenazeler için tercih ediliyor olmasından kaynaklanmaktadır. Kilise içinin toprakla dolmasının nedeni tam olarak anlaşılamamıştır.

Yıkılmış apsisinden itibaren duvarlarda Yakarış, Doğum, İsa’nın başkalaşımı, Çarmıha Geriliş, Göğe Yükselme, Meryem Ana’nın Ölümü, Aziz George’a Övgü gibi pek çok çizimler yer almaktadır. Bu çizimler ile birlikte oldukça önemli bir yere sahip olmuştur.

Aziz George Kim?

Hristiyan dünyası içerisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Kutsal günü 23 Nisan’dır. Ortadoğu üzerinden Avrupa’ya gelmiştir. Romalı bir askerdir. Şimdiki Türkiye toprakları üzerinde yaşamıştır. Hz. İsa’nın en önemli müritlerinden biridir. Tüm dünya üzerinde sevgi ve saygı kazanmıştır. Dinine olan bağlılığı ve güzel karakter özellikleri ile birlikte Başkomutan unvanı elde etmiştir. Hristiyan aleminde en çok saygı hürmet görmüş azizlerden birisidir.

Aziz George Kilisesi nerede soruları kişiler tarafından merak edilmektedir. Belisırma Köyü’ne oldukça yakındır. Birbirlerine olan uzaklıklar 1 km şeklindedir. Bu köyde Melendiz Çayı yer alır. Bu köy içerisinde yer alan kiliseler içerisinde en önemli yerlerden biri olmaktadır. Kilise, Kapadokya’nın en güzel yerlerinden biri olan Ihlara Vadisi içerisinde yer alıyor. Vadiye en tepeden bakan mekandır.

Ihlara Vadisi gezilecek yerler ziyaret etmek isteyenler tarafından merak edilmektedir. Vadi içerisinde yer alan pek çok kilise kendi içerisinde oldukça önemlidir. İçlerinden 14 tanesi günümüze kadar gelmeyi başarabilmiştir. Bu alanda yoğun biçimde kilise bulunmasının en önemli sebeplerinden biri Hristiyan alemi için oldukça önemli bir bölge olmasıdır. Bu nedenle burada pek çok kilise yer almaktadır. Dini bir merkez haline getirilmiştir.

Burada Eğritaş Kilisesi, Kokar Kilisesi, Pürenli Seki Kilisesi, Sümbüllü Kilise, Yılanlı Kilise gibi pek çok kilise bulunmaktadır. Aziz George Kilisesi bu kiliseler arasındaki en özel kiliselerdendir. Vadi ziyaretlerinde bu kiliseler mutlaka görülmelidir. Aynı zamanda içerisinde yer alan kamp alanlarında da eşsiz doğası ile iç içe olabilme şansı elde edebilmektedir. Ihlara Vadisinin tabanı 200 metreyi aşabilmektedir. Eşsiz görünümü ve değerli kiliseleri ile birlikte her yıl hem yabancı hem de yerli turistlerin ilgisini çekmeye devam etmektedir.

Vadi Ihlara ve Selime köyleri arasında uzanmaktadır. Geçmişte bu vadi Peristrema adı ile anılmaktaydı. Günümüzde de pek çok kişi tarafından Ihlara Vadisi adını nereden almıştır soruları sorulmaktadır. Ihlara Vadisi güneydoğu ucunda yer alan Ihlara Köyü’nden ismini almıştır. Vadiyi boydan boya geçerek 26 kıvrım çizerek akan bir Melendiz Çayı bulunmaktadır. Burası vadi içerisinde seyre doyulamayan bir manzaradır. Vadiye giriş yapmak isteyen kişiler Ihlara Köyü’nde yer alan müze kapısından yapabilmektedir. Oldukça ilginç özelliklere ve güzelliklere sahip olan bu vadi ulaşılması zor alanlarında kiliseler barındırmaktadır. Melendiz Çayı ile birlikte eşsiz bir görünüme sahip olan doğal güzellik mutlaka gezilip görülmesi gerekli olan yerler içerisinde yer almaktadır. Vadi yürüyerek ve araçlar ile birlikte gezilebilmektedir.

11. yüzyılda inşa edilen Karagedik Kilisesi Aksaray’da yer almaktadır. Ihlara Vadisi çevresinde konumlanan kilise için pek de iyi korunduğunu söylemek mümkün değildir. Kilisenin hemen her yerinin yıkık durumda olduğunu görebilirsiniz. Ancak kilise, dönemin sanat anlayışını son derece başarılı bir şekilde yansıtmıştır. Yunan haçı şeklinde inşa edilen kilise 5 tonozlu yapıdadır. Kilisede yer alan çizimlerin önemli bir kısmının yok olduğu dikkat çekmektedir. Ancak İncil’de yer alan sahnelerin tasviri, İsa ile Meryem, önemli Hıristiyan din adamları gibi çizimlerin yanı sıra Musa’nın da bu çizimlerde alması dikkat çekmektedir.

Ihlara vadisindeki kiliselerden birisi olan Pürenli Seki Kilisesi oldukça görkemli bir yapıya sahiptir. Kilise 2 nefli olarak inşa edilmiştir. Yunan haçı şeklinde bir tonozu bulunmaktadır. Kilisenin zemininde mezarların bulunuyor olması kilisenin aynı zamanda bir yaşam alanı olarak kullanılmış olduğunun bir göstergesi olarak kabul edilmiştir. Kilisenin duvarlarında ise vaftiz, İsa’nın yakalanması, çarmıha gerilmesi, İsa’nın göğe yükselmesi gibi sahnelerin yer aldığı görülmektedir.